Gaziantep Mimar Sinan Anadolu Lisesi(Şahinbey) - Atatürk
   
Menü
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  Atatürk
  Ziyaretci Defteri
  Okul Videolari
  İlk Benim Haberim Olsun
  Online İletişim
  Online Sohbet
 
GAZİANTEP
  Gaziantep Ağzı
  Gaziantep'i tanıyalım
  Gaziantep'in Coğrafi Yapısı
  Gaziantep'in Tarihi Yerleri
  Gaziantep'den resimler
  Gaziantep yemekleri
  Gaziantep türküleri
  Gaziantep Savas Müzesi
  Gaziantep Antik
  Gaziantep'de Gezilecek Yerler
  Atatürk ve Gaziantep
  Milli mücadele
  Gaziantepspor
  Gaziantep'deki Liseler
 
OKULUMUZ
  Okulumuz tarihçe
  Öğretmenlerimiz
  Okul İdaresi
  Başarılarımız
  Okul iletişim
  Geçmişten bugüne müdürlerimiz
  Spor
  Resimler
  Öss Başarımız
  Resim galerisi
  İstek ve önerileriniz
 
MEZUNLAR
  Mezunlara Özel
  1991 Mezunları buraya
  Sizden gelen resimler
 

SİTE FAALİYETLERİ
  Anketler
  Belirli Gün ve Haftalar
  Orman Kampanyası
  Giriş yap
  Forum
  Eğitim siteleri
  Siteni Ekle
  Sitenin kurucusunu tanıyalım
  Öğrenci bilgileri
 

GÜNCEL BAŞLIKLAR
  Ders videoları yeni
  Bilim ve teknoloji yazıları
  Bilim Videoları
  Ders çalış
  Zaman Tüneli
  Edebiyat 100 temel eser
  Verimli Ders Çalışmak
  Sağlık haberleri
  2009 Öğretmen planları
  Son dakika haberleri
  Küresel Isınma
  Yıllık Ödev
  Yüz Türk Edebiyatçısı
  Yeni Öss Sistemi
 
  EĞLENCE
  Bilgi yarışması
  Şiir dinle
  Yazar ve şairler
  Komik videolar
  Animasyonlar
  Fıkralar
  Müzik saati
  Duyurular

-------DUYURULAR-------
-------DUYURU------ Bu site resmi değildir!
-------DUYURU------ Yeni Videolarımız Eklenmiştir
-------DUYURU------ Lütfen Anketlerimize Katılın. -------DUYURULAR-------

http://www.mimarsinanlisesi.tr.gg

Prgoogle.net
Kurum Adı : Mimar Sinan Lisesi
Telefon : 3422313400
Faks: 3422313400
Adres:BOSTANCI MAH.
KOÇ MUSTAFA SOKAK
NO:1/gaziantep/şahinbey

mimarsinan_lisesi@yahoo.com
mimar sinan lisesi
Gaziantep Mimar Sinan Lisesi *tr*gg

Çocukluk ve gençlik yılları (1881 - 1905)

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 tarihinde Selanik, Kasımiye Mahallesi, Islahhane Caddesi'nde bugün müze olan evde doğdu. 1839 doğumlu olan babası Ali Rıza Efendi aslen Manastır'a bağlı Debre-i Bâlâ /Aşağı Debre'dendir. Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi.

Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi'nin, Fatma (1871/72-1875), Ahmet (1874-1883), Ömer (1875-1883), Mustafa (Kemal Atatürk) (1881-1938), Makbule (Boysan, Atadan) (1885-1956) ve Naciye (1889-1901) adında altı çocukları oldu. Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında iken, o senelerde salgın olan kuşpalazı (difteri) hastalığından çocuk yaşlarında öldüler. En küçük kardeş Naciye, Mustafa Kemal'in Harp Okulu'nu bitirdiği sene, oniki yaşındayken verem hastalığına yakalanıp hayatını kaybetti. Makbule Hanım 1956 yılına kadar yaşadı.

Öğrenim çağına gelen Mustafa, Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, daha sonra babasının isteğiyle Mektebi Şemsi İbtidai'ye (Şemsi Efendi Mektebi) geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde Hüseyin dayısının yanında kaldıktan sonra Selanik'e dönüp okulunu bitirdi. Bu arada Zübeyde Hanım, Selanik'te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile evlendi. Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi'ndeki ev, Ragıp Bey'in evidir. Ali Rıza *Bey yaşarken, Ahmed Sübaşı Mahallesi'ndeki Sanayi Mektebi karşısındaki evde oturmuşlardı.

Mustafa, Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdadisi'ni bitirip, İstanbul'da Harbiye-i Şahane'de öğrenime başladı. 1902 yılında mülazim (teğmen) rütbesiyle mezun oldu, Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı.

 

 

Birinci Libya görevi (1908)

1908 yılının Temmuz ayındaki Jön Türk hareketinden sonra sonbahar aylarında İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından, toplumsal ve siyasal sorunları ve güvenlik problemlerini incelemek üzere Libya'ya gönderildi. Burada 1908 devriminin fikirlerini Libyalılara yaymaya ve buradaki nüfusun farklı kesimlerinden gelenleri Jön Türk politikasına kazanmaya çalıştı. [1] Bu siyasi görevin yanısıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi. Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında Bingazi garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti.Bu tatbikat süresince isyancı bir şeyhin evini sararak bölgede sistem karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması amacıyla onu kontrol altına aldı. Ayrıca hem kentli, hem de kırsal bölge insanlarını korumak için bir yedek asker ordusu planlamaya başladı.[2]

Hareket Ordusu (1909)

13 Nisan 1909'da Jön Türk hareketine karşı başlayan 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Selanik'ten hareket ederek Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. Daha sonra bu görevi Binbaşı Enver Bey devraldı.

Bulgaristan ve Mustafa Kemal

Bulgaristan, Mustafa Kemal'in hayatında en büyük etki yapan ülke olmuştur. Bulgaristan'da geçen hayatı incelendiği zaman yapacağı devrimlerin birçoğunu yıllar önce Sofya'da görev yaptığı sırada düşündüğü ve şekillendirdiği görülür.[kaynak belirtilmeli]

Mustafa Kemal, askeri ataşe olarak 28 Ekim 1913 tarihinde geldiği Sofya'da Fethi Okyar'la birlikte çalışmıştır. Mustafa Kemal'in Sofya'ya geldiği günlerde Bulgar siyasi yaşamı çok hareketliydi. Sobranya (Bulgar Parlamentosu) için yapılan seçimler iktidardaki Radoslovov'un partisi için başarısız geçmiş ve iktidar partisi parlamentoda sandalye kaybetmişti. Kabine kurma görevinin, parlamentoda çoğunluğa sahip olmamasına rağmen yeniden Radoslovov'a verilmesi gibi siyasi olaylar Atatürk'ü derinden etkilemiştir.[kaynak belirtilmeli]

Birinci Dünya Savaşında Atatürk

1914 yılında 1. Dünya Savaşı başladığında Mustafa Kemal kaimmakam (yarbay) rütbesi taşıyordu. 25 Nisan 1915'te Gelibolu Yarımadası'na İtilaf Devletleri'nin yaptığı çıkartma üzerine başlayan Çanakkale Savaşı'nda sezgisi, cesareti ve soğukkanlılığıyla dikkati çekti; cephe kumandanı olan Alman mareşal Liman Von Sanders'in takdirini kazandı. Arıburnu'na çıkan düşman birliklerinin yarımada içine doğru ilerlemesi Nisan sonunda Conkbayırı'nda durduruldu. Bu başarı üzerine miralay (albay) rütbesine terfi etti. İngilizlerin Ağustos ayında Suvla Körfezine yaptığı ikinci çıkartmadan sonra, Anafartalar Grubu Komutanı sıfatıyla 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferi'ni kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe ve 21 Ağustos'ta II. Anafartalar Zaferi takip etti. Mustafa Kemal Türk kamuoyunda "Çanakkale Kahramanı" olarak tanındı.

1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi ve Paşa unvanını aldı. Rus kuvvetleriyle yapılan savaşlar sonucunda Muş ve Bitlis kısa sürelerle geri alındı. 1917'de Suriye'deki görevi sırasında Cemal Paşa ile birlikte, savaşta ülkeyi felakete sürüklediğine inandığı Başkumandan Vekili Enver Paşa'ya karşı bir askerî darbe hazırlamakla suçlandı. Görevinden alınarak İstanbul'a çağırıldı. Veliaht Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek siyasi temaslarda bulundu.

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında

1918 Haziran ayında Viyana ve Karlsbad'a giderek tedavi gördü. Sultan Reşat'ın ölümü ve Vahidettin'in cülusu üzerine 2 Ağustos'ta İstanbul'a döndü. 15 Ağustos 1918'de 7. Ordu Komutanı olarak Suriye cephesine atandı. 19 Eylül'de Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetleri hücuma geçerek, üç ordudan oluşan Yıldırım Ordular Grubunu ağır bir hezimete uğrattılar. 1 Ekim'de Şam, 25 Ekim'de de Halep düştü. Yıldırım Orduları Grubu kumandanı olan Liman von Sanders'in görevden alınması üzerine Mustafa Kemal Paşa bu göreve getirildi. 31 Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nden bir hafta önce Vahidettin'e bir mektup yazarak yeni hükümet kurulmasını ve kendisinin Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olarak görevlendirilmesini önerdi. Önerisi reddedildi. 18 Kasım'da İstanbul'a döndü. Arkadaşı Fethi Bey ile birlikte bir gazete çıkararak siyasi girişimlerde bulundu.

Milli Mücadele dönemi (1919 - 1923)

Bu dönemin genel durumu için: Kurtuluş Savaşı

Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu'da çeteler (Kuvayımilliye) şeklinde örgütlenen direniş hareketleri başladı. Mustafa Kemal Paşa padişah Vahidettin tarafından olağanüstü yetkilerle donatılarak Anadolu'da asayiş ve sükûnu sağlamakla görevlendirildi[kaynak belirtilmeli]. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Rauf Bey, Kâzım Karabekir, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy ile birlikte Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilan etti. Karabekir tarafından Erzurum'da toplanan Doğu İlleri Müdafaa-yı Hukuk Kongresine (Erzurum Kongresi) katıldı. Kongre üyelerinin ısrarıyla Osmanlı ordusundan istifa etti ve Kongre başkanlığına seçildi[kaynak belirtilmeli]. 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi'ni toplayarak ulusal direnişi yönetecek olan siyasi yapılaşmayı kurdu. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. Osmanlı Mebusan Meclisinin Mart 1920'de işgal güçlerince basılması ve önde gelen milliyetçi mebusların tutuklanması üzerine 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını sağladı. Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi. TBMM, bir kurucu meclis gibi çalışarak Milli Mücadele'yi yürütecek olan Anadolu hükumetinin altyapısını kurdu.

24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı
24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı

Merkezi denetimden uzak bulunan Kuva-yı Milliye örgütleri dağıtılarak düzenli bir ordu oluşturuldu. Milli Mücadele'nin en kanlı çatışmaları, düzenli orduya katılmayı kabul etmeyen Kuva-yı Milliye gruplarına karşı verildi. (Bak. Çerkez Ethem). 1921 Ağustos ayında askerî durumun kritikleşmesi üzerine Meclis Mustafa Kemal'e Başkumandan unvanını vererek yasama ve yürütme erklerinin bir kısmını kendisine devretti[kaynak belirtilmeli].

Ulusal direnişin yayılması ve Sevr Antlaşmasının direnişle karşılaşması üzerine İtilaf Devletleri, Yunan ordusunu Anadolu'nun içlerine sürdü.[kaynak belirtilmeli] Eskişehir'e ulaşan Yunan ordusunun İsmet Paşa kumandasındaki düzenli birliklerce I. İnönü (6-10 Ocak 1921) ve II. İnönü (23 Mart-1 Nisan 1921) Muharebelerinde yenilgiye uğratılması, Milli Mücadelenin dönüm noktası oldu. 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihlerinde Yunan ordusu Sakarya'da Mustafa Kemal yönetiminde yenilgiye uğratıldı. Bu olay üzerine 19 Eylül 1921'de TBMM Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanı verdi. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile Yunan Ordusu Anadolu'dan çıkarıldı ve 9 Eylül'de İzmir alındı.

Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lausanne (Lozan) kentinde imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Bu antlaşma ile Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış, Türkiye Cumhuriyeti Lozan Antlaşması temelleri üzerine kurulmuştur.

Cumhurbaşkanlığı yılları (1923-1938)

Milli Mücadele sonrasında Türkiye'de iki başlı bir yönetim ortaya çıkmıştı. TBMM 1 Kasım 1922'de Osmanlı saltanatını lağvedip Vahidettin'i tahttan indirerek İstanbul hükümetinin hukuki varlığına son verdi. 8 Nisan 1923'te yayımlanan Dokuz Umde ile Mustafa Kemal yeni rejimin temelini oluşturacak olan Halk Fırkası'nın (daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası, Cumhuriyet Halk Partisi, CHP) temellerini attı. Nisan ayında yapılan İkinci Meclis seçimlerine sadece Halk Fırkasının katılmasına izin verildi. Mebus adayları Parti başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal tarafından belirlendi.

29 Ekim 1923'te TBMM, oturuma katılan 159 milletvekilinin oybirliğiyle Cumhuriyet'i ilan ederek Mustafa Kemal Paşa'yı Cumhurbaşkanı seçti. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927'de kabul edilen CHF Tüzüğü ile Mustafa Kemal Paşa partinin "değişmez genel başkanı" ilan edildi ve mebus adaylarını seçme yetkisi, kaydı hayat şartıyla kendisine tanındı. CHF/CHP üyelerinden oluşan TBMM 1927, 1931, 1935 yıllarında Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Cumhuriyetin ilanından sonra, Milli Mücadeleyi başlatan beş kişilik kadronun Mustafa Kemal dışındaki dört üyesi (Rauf, Karabekir, Refet ve Ali Fuat Paşalar) muhalefete geçerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurdular. 1925 Martı'nda çıkan Doğu İsyanı üzerine sıkıyönetim ilan edilerek TCF kapatıldı. Partinin lider kadrosu tutuklanarak önde gelenleri idam edildi. Rauf Bey ve Karabekir yurt dışına sürgüne gönderildiler.

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. Ancak 1918 yılından sonra hiçbir resmi veya özel ziyaret için yurt dışına çıkmadı.

15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan Nutuk'u (Söylev), 29 Ekim 1933 tarihinde de Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Kurtuluş Savaşı'nın Atatürk'ün bakış açısıyla anlatımını içeren Nutuk, Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Mücadeleye ilişkin resmi görüşünün esasını oluşturur ve Milli Mücadeleyi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte başlatan ve yürüten askerî ve siyasi şeflere karşı (Rauf, Karabekir, Refet Bele, Mersinli Cemal Paşa, Cafer Tayyar Eğilmez, "Sakallı" Nurettin Paşa, Celalettin Arif Bey vb.) bir polemik niteliği de taşır.

Mustafa Kemal ve eşi Latife Hanım
Mustafa Kemal ve eşi Latife Hanım

29 Ocak 1923'te Latife Hanım'la evlendi. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. 1922-1934 yılları arasında Gazi Mustafa Kemal veya sadece Gazi unvanıyla anılan Mustafa Kemal'e soyadı kanunu ile birlikte TBMM tarafından çıkarılan 24 Kasım 1934 tarihli ve 2587 sayılı kanun ile [3] ile kendisine "Türklerin Atası" anlamına gelen Atatürk ismi verilmiştir.

1930'lu yıllarda Balkan ülkelerinde yaygınlaşan revizyonist siyasi görüşlere karşı Atatürk "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle karşı çıkarak, Birinci Dünya Savaşı ertesinde Neuilly ve Lozan antlaşmalarıyla kurulan uluslararası statükoyu savundu. 1930 yılında Yunan başbakanı Evangelos Venizelos'u Türkiye'ye davet ederek Milli Mücadele'nin düşmanı Yunanistan'la barışın temellerini attı. Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.

1932 yılından itibaren yaşamının büyük bölümünü İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda kendisine ayrılan dairede geçirdi. 1935'ten itibaren gittikçe şiddetlenen karaciğer sirozu hastalığı ile mücadele etti. 1937'de dönemin en pahalı yatı olarak bilinen Savarona yatı Bakanlar Kurulu kararıyla satın alınarak Cumhurbaşkanının şahsi kullanımına tahsis edildi. Aynı yıl çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na pay ayırdı. Atatürk, 10 Kasım 1938 saat 9:05'te Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'ne defnedildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâaşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü buraya nakledildi.

Yaşamındaki Belli Başlı Dönüm Noktaları

  • 1881 Selanik'te doğdu.
  • 1893 Selanik Askeri Rüştiyesi'ne yazıldı ve öğretmeni Mustafa Sabri Efendi, kendisine Kemal ek adını verdi.
  • 1895 Manastır Askeri İdadisi'ne girdi.
  • 18 Mart 1899 İstanbul'da Harp Okulu piyade sınıfına yazıldı.
  • 1902 Harp Akademisi'ne girdi.
  • 11 Ocak 1905 Kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisi'ni bitirdi. Merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu'da göreve başladı.
  • Ekim 1906 Arkadaşlarıyla birlikte Şam'da gizli Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu.
  • 20 Haziran 1907 Rütbesi kolağalığa yükseltildi.
  • Eylül 1907 3. Ordu'ya atanarak Selanik'e gitti.
  • 13 Nisan 1909 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Hareket Ordusu kurmay başkanı oldu.
  • 1910 Mahmud Şevket Paşa'nın kurmay başkanı olarak Arnavutluk isyanının bastırılmasında görev aldı.
  • 13 Eylül 1911 İstanbul'da genelkurmayda göreve atandı.
  • 27 Kasım 1911 Binbaşılığa yükseltildi.
  • 9 Ocak 1912 Trablusgarp'da Tobruk Savaşı'nı yönetti.
  • 27 Ekim 1913 Sofya'ya askeri ateşe atandı.
  • 1 Mart 1914 Yarbaylığa yükseltildi.
  • Şubat 1915 Tekirdağ'da 19. Tümen'i kurdu.
  • 25 Nisan 1915 İtilaf Devletleri'nin askerlerini Arıburnu'da durdurdu.
  • 1 Haziran 1915 Albaylığa yükseltildi.
  • 10 Ağustos 1915 Anafartalar Cephe Grubu komutanı olarak İngiliz ve Fransız donanmalarını Çanakkale Boğazı'nda durdurdu.
  • 14 Ocak 1916 Edirne'de 16. Kolordu komutanı oldu.
  • 1 Nisan 1916 Mirlivalığa(tuğgeneralliğe) yükseltildi.
  • 5 Temmuz 1917 7. Ordu Komutanlığı'na atandı.
  • Ekim 1917 7. Ordu Komutanlığı'ndan ayrılarak İstanbul'a döndü.
  • 31 Ekim 1918 Yıldırım Orduları Grubu komutanı oldu.
  • 19 Mayıs 1919 Samsun'a vardı.
  • 21/22 Haziran 1919 Amasya Tamimi'ni açıkladı.
  • 8 Temmuz 1919 3. Ordu Müfettişliği'nden ve askerlikten çekildi.
  • 23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi'ne başkan seçildi.
  • 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'ne başkanlık etti.
  • 7 Kasım 1919 Erzurum'dan milletvekili seçildi.
  • 27 Aralık 1919 Heyet-i Temsiliye ile birlikte Ankara'ya geldi.
  • 23 Nisan 1920 Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı.
  • 11 Mayıs 1920 İstanbul hükümetince ölüm cezasına çarptırıldı.
  • 5 Ağustos 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce başkomutan yapıldı.
  • 23 Ağustos 1921 Sakarya Savaşı'nı yönetti.
  • 19 Eylül 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce mareşallik rütbesi ve gazi sanı verildi.
  • 26 Ağustos 1922 Kocatepe'den Büyük Taarruz'u yönetti.
  • 30 Ağustos 1922 Dumlupınar'da Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı kazandı.
  • 8 Eylül 1922 İzmir düşmandan temizlendi.
  • 1 Kasım 1922 Saltanat kaldırıldı.
  • 29 Ocak 1923 İzmir'de Latife Hanım ile evlendi(5 Ağustos 1925'te ayrıldı).
  • 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi'ni açtı.
  • 11 Ağustos 1923 İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçildi.
  • 9 Eylül 1923 Halk Fırkası'nı kurdu.
  • 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi; Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
  • 3 Mart 1924 Halifelik kaldırıldı.
  • 20 Nisan 1924 Yeni Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edildi.
  • 17 Kasım 1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu(3 Haziran 1925'te kapatıldı).
  • 25 Kasım 1925 Şapka Yasası kabul edildi.
  • 26 Aralık 1925 Uluslararası takvim ve saat kabul edildi.
  • 1 Kasım 1927 İkinci kez cumhurbaşkanlığına seçildi.
  • 1 Kasım 1928 Latin harflerinin kabulüne ilişkin yasa çıktı.
  • 12 Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu(17 Kasım 1930'da dağıldı).
  • 15 Nisan 1931 Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'ni kurdu.
  • 4 Mayıs 1931 Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildi.
  • 12 Temmuz 1932 Türk Dili Tetkik Cemiyeti'ni kurdu.
  • 24 Kasım 1934 Atatürk soyadı verildi.
  • 27 Ocak 1937 Hatay'ın bağımsızlığı Milletler Cemiyeti'nce kabul edildi.
  • 10 Kasım 1938 Dolmabahçe Sarayı'nda öldü.

Kişiliği

Atatürk ve manevi çocuklarından Sabiha Gökçen
Atatürk ve manevi çocuklarından Sabiha Gökçen

Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan keyif alırdı. Sakarya adlı atına ve köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Devlet adamlarının, sanatçıların, bilim adamlarının, dostların davet edildiği, ülke sorunlarının da konuşulduğu akşam yemekleri Çankaya Köşkü'nde sık rastlanan bir durumdu. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, modern tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu.

Çocuğu olmayan Atatürk, savaş yıllarından başlayarak birçok çocuğun hamiliğini üstlenmiş, birçoğunu da evlat edinmişti. Atatürk'ün manevi evlatları, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Ülkü Adatepe, Nebile Hanım, Rukiye Erkin, Zehra Aylin, Mustafa, Abdurrahim Tuncak, İhsan'dır.

İzmir zaferinde Yunan bayrağını yerden alması bilinen bir olaydır.

İnkılapları

Atatürk İnkılapları

Siyasal inkılaplar

Saltanatın Kaldırılması
Cumhuriyetin İlanı
Halifeliğin Kaldırılması

Toplumsal inkılaplar

Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı
Şapka Kanunu
Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
Soyadı Kanunu
Lâkap ve Unvanların Kaldırılması
Uluslararası Ölçülerin Kabulü

Eğitim ve kültür alanındaki inkılaplar

Öğretimin Birleştirilmesi
Harf Devrimi
Köy Enstitüleri
Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarının Kurulması
Üniversite Öğreniminin Düzenlenmesi
Güzel Sanatlarda Yenilikler

Ekonomik inkılaplar

Aşarın Kaldırılması
Çiftçinin Özendirilmesi
Toprak Reformu
Örnek Çiftliklerin Kurulması
Sanayi Teşvik Kanunu
I. ve II. Kalkınma Planları

Hukuki inkılaplar

Mecellenin Kaldırılması
Medeni Kanun

Mustafa Kemal, kendi deyişiyle Türkiye'yi "muasır medeniyet seviyesine çıkarmak" amacıyla bir dizi radikal dönüşüme imza attı. Sözkonusu düzenlemeler başlangıçta Osmanlıca "reform" veya "dönüşüm" anlamına gelen "inkılap" adıyla anıldılar. 1960'lı yıllarda, inkılap karşılığı olarak Öztürkçe "devrim" kelimesi kullanıldı. Ancak 12 Eylül 1980 askeri ihtilalinden sonra, "devrim", kanlı bir düzen değişikliğini (Fransızca: révolution) ve sol dünya görüşünü çağrıştırdığı gerekçesiyle resmi kullanımda yeniden "inkılap" sözcüğü benimsendi.

Atatürk inkılapları beş ana başlık altında toplanabilir:

Siyasal

  • Osmanlı saltanatının kaldırılması ve Osmanlı Devletinin tasfiyesi (1 Kasım 1922).
  • Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923).
  • Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının yurt dışına çıkarılması (3 Mart 1924).
  • Laiklik ilkesinin anayasaya eklenmesi (1928)
Mustafa Kemal Latin alfabesini tanıtıyor, Sivas, 20 Eylül 1928
Mustafa Kemal Latin alfabesini tanıtıyor, Sivas, 20 Eylül 1928

Toplumsal

Hukuk

  • İslam vakıflarının devlet idaresine alınması (1924)
  • İsviçre Medeni Kodundan çevrilerek hazırlanan Medeni Kanun'un kabulü (1926).
  • İtalyan Ceza Kanunu'ndan çevrilerek hazırlanan Türk Ceza Kanunu'nun kabulü (1927).

Eğitim ve kültür

  • Öğretimin Birleştirilmesi Yasası (
 
   
220349 ziyaretçi (751653 klik) kişi burdaydı!
Bedava-Sitem TR.GG |Mimar Sinan Lisesi
2011 © Copyright by atakan ® Tüm Hakları saklıdır
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol